Oct 17, 2017

KM-1

1. KLASİK MANTIĞA GİRİŞ
1.1. Klasik Mantığın Önemi Ve Başlıca Özellikleri
Bu derste «Klasik Mantık» başlığı altında toplanabilecek (Aristoteles ile başlayıp günümüze kadar işlenerek gelmiş olan) çalışmalar ele alınmıştır. Gerçi klasik mantıkla ilgili çalışmalar günümüzdeki modern mantık çalışmaları yanında ikinci plana düşmüş durumdadır. Ama bu durum, klasik mantığın önemsiz olduğunu göstermediği gibi, klasik mantıkla modern mantık arasında herhangi bir karşıtlık bulunduğu anlamına da gelmemektedir.
Klasik mantık ile modern mantık arasındaki fark, bunların büyük ölçüde, farklı bir sembolik dil kullanmasından kaynaklanmaktadır. Bu bakımdan da aralarında bir karşıtlığın olduğu söylenemez. Hatta tam aksine, günlük konuşma dili ile olan yakın ilişkisi dolayısıyla klasik mantık, modern mantığın hazırlayıcısı niteliğindedir. Yani, klasik mantık ile modern mantık birbirini ancak tamamlar.
Bu kitabın konusunu oluşturan klasik mantığın günlük dil ile olan ilişkileri ve modern mantığın tamamlayıcısı durumunda olması dolayısıyla kitabın başlığı «Temel Mantık» olarak seçilmiştir.
«Mantık», sadece bir bilim dalının adı olarak değil, günlük hayattaki akılyürütmelerimizle ilgili olarak da kullanılabilen bir kavramdır. Fakat, gerek klasik gerekse modern mantık, bir bilim olarak, günlük hayattaki akılyürütmelerimizle doğrudan konu edimez. Bu bakımdan, «mantıklı düşünüş», «mantıklı görüş» gibi deyimlerde geçen «mantık» kelimesini, bir bilimin adı olarak kullanılan «mantık» kelimesinden ayrı düşünmek gerekir. Bir bilimin adı olarak kullanılan mantık, birtakım kuralların, yani mantık kurallarının incelenmesi ve tespitiyle ilgilidir. Günlük hayatta kullanılan «mantık» kelimesi ise, nitelediği eylemlerin bu kurallarla olan uygunluğuna işaret eder. Bu bakımdan da aralarında ancak dolaylı bir ilişki bulunabilir. Şimdi kısaca bu dolaylı ilişkinin özelliklerini ele alalım. Böylece bilimsel bir disiplin olarak mantığın sağlayabileceği yararlar üzerinde durmak ve mantık öğreniminin ne gibi pratik amaçlara hizmet edebileceğini de görmeye çalışalım.
Pek çok kimsenin mantık okumadığı halde mantıklı düşünebildiğini, bu sebeple de bir kurallar sistemi olarak mantık bilimini öğrenmenin bir işe yaramayacağı ileri sürülebilir. Böyle bir olumsuz düşünce, ancak bir ölçüde doğru olarak kabul edilebilir. Çünkü, pek çok kimsenin birbiriyle anlaşamayıp birbirlerini mantıksızlıkla suçladığı ve neticede uzlaşmasız tartışmaların ortaya çıktığı da bir gerçektir. Bu durumda herkesin mantıklı düşünebildiğini söylemek güçleşir. Şüphesiz bazı tartışmaların temelinde öfke, menfaat çatışması, sinirlilik hali gibi gerekçeler bulunabilir. Fakat bazı tartışmaların da, doğrudan doğruya kişilerin doğru dürüst düşünememesinden kaynaklandığına hepimiz şahit olmuşuzdur. İşte böyle bir tartışma karşısında, bir görüşün veya düşüncenin neresinde yanlış bulunduğunu sezgisel bir yolla gözden geçirmek yerine meseleyi sistemli ve mantıklı bir şekilde ele alabilmek pek çok yarar sağlar.
Bu noktada, mantık bilen ve uygulamaları konusunda da bir deneyimi olan kimselerin karşısındakini ikna edebileceğini, yanlış bir bakış açısını benimsetebileceğini de gözden uzak tutmamak gerekir. Böyle bir tehlike karşısında mantık bilmenin önemi kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Mantık kurallarını bilmenin yararları, bu kuralları gramer kurallarına benzeterek açıklanabilir: Konuşmasını bilen herkesin gramer kurallarının bilincine sahip olması beklenemez. Fakat, mesela bir insan eğer yazar olmak arzusundaysa, bu takdirde gramer kurallarını bir kenara bırakamaz. Böyle bir kişi için gramer kurallarının bilinmesi temel bir zorunluluktur.
Gramer kurallarını bilen herkesin iyi bir yazar olması beklenemeyeceği gibi, mantık kurallarını öğrenmiş bir kimsenin bir probleme hemen bir çözüm getirebilmesi de beklenemez. Fakat buna rağmen, tıpkı gramer kuralları misalinde olduğu gibi, mantık kurallarını öğrenmek gereklidir. Başka bir benzetmeyle, yetenekli bir sporcu, aynı oranda yetenekli olmayan bir kişiye nazaran daha az çalışmakla daha üstün bir başarı gösterebilir. Fakat, eğer bu yetenekli kişi daha çok çalışırsa, başarısı eskiye göre daha da artıracaktır. Mantık kurallarını bilen bir kişi için de buna benzer bir durum sözkonusudur. Nitekim bir antrenör sporcularına mesela nasıl topa vurulacağını, nasıl boks yapılacağını gösterir. Fakat aynı antrenörden ders alan sporcular, ancak kendi yetenekleri ölçüsünde başarılı olurlar.
Kısaca, mantık kurallarını ve bu kuralları nasıl uygulayacağını bilen birisinin bunları bilmeyen birisi karşısında fikri üstünlük sağlama imkânı daha çoktur. Nitekim Antikçağ’da Sofistler, mantık kurallarını bilen birisinin bunları bilmeyen birisini nasıl kandırabileceğini, kişinin çıkarlarına hizmet edecek şekilde mantığın nasıl kullanılabileceğini para karşılığı öğretmişlerdir.
Fakat mantığın günlük hayattaki uygulamaları, yukarıda da işaret edildiği gibi, bir bilim olarak mantığın konusu değildir; aralarında ancak dolaylı bir ilişki kurulabilir. Mantığın asıl uygulaması, başta bilgisayarlar olmak üzere yapay zeka gibi alanlarda karşımıza çıkmaktadır. Nasıl ki matematik fiziğe, kimyaya vb. bilimlere uygulanıyorsa, mantık da sözkonusu alanlara uygulanmakta, başta matematik olmak üzere konuşma dilinin ve insan düşüncesinin anlaşılmasında kullanılabilmektedir.
Nitekim, mantık çalışmaları çeşitli felsefe problemlerine; modern mantık çalışmaları, bilgisayarlardaki girift elektrik devrelerinin projelendirilmesine; yine modern mantık çalışmaları çeşitli matematiksel konulara; bazı mantık çalışmaları (mesela kuvantum fiziği dolayısıyla ortaya çıkan problemlerle ilgili olarak çok değerli mantığın kullanılması gibi) çeşitli bilimsel çalışmalarda; «değerler mantığı» gibi araştırma alanlarına; ayrıca yukarıda da belirtildiği gibi, günlük hayattaki akılyürütmelerimizde kullanılıp bu gibi alanlara uygulanabilmektedir.
Bu kitapta öncelikle klasik mantığın temel kavramlarının aktarılmasına çalışılmıştır. Ayrıca, ele alınan bu konuların, klasik mantık anlayışı çerçevesinde, felsefe problemleriyle olan ilgilerinden de sözedilmiştir. İkinci olarak, klasik mantığın özelliklerinden birisi olması dolayısıyla, mantığın günlük hayattaki akılyürütmeleriyle olan (dolaylı) bağıntısı (verilen örnekler vasıtasıyla) kurulmaya çalışılmıştır. Üçüncü olarak da, gerek konular işlenirken, gerekse bahar dönemindeki işlenecek konularla, modern mantık derslerine hazırlık yapılmaya çalışılmıştır.
Bölüm Özeti
Mantığın çeşitli problemlerle ilgisinin olduğu, gündelik akılyürütmelerde karşımıza çıkabileceği ve mantığın uygulama alanlarının neler olabileceği öğretilmiştir.
EK KAYNAKLAR
ÜNİTE SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Klasik Mantık ile Modern Mantık arasında bir karşıtlık olduğu söylenemez.
Günlük dil olan ilişkisi dolayısıyla klasik mantık, günlük yaşamla ilgi içindedir.
Mantığın, günlük hayattaki akıl yürütmelerimizle hiç bir ilişkisi yoktur.
Pek çok kimsenin mantık okumadığı halde mantıklı düşünebildiğinden mantık bilimini öğrenmek bir işe yaramayacaktır.
Sofistler mantığın nasıl kullanılabileceğini para karşılığı öğretmişlerdir.

No comments:

Post a Comment