Nov 9, 2013

İlk Maç İlk Islık

Günlerdir  heyecanla beklediğim ilk maça kahvaltı sofrasını toplayarak hanıma güzellik yapacağım diye geç kaldım. Meğer maç pratik olarak bitmiş zaten! 16. hamlede konum tekrarıyla imzalar atıldı. Şöyle diyelim : Stada kan ter içinde giriyorsunuz, ama topçular orta sahada al gülüm ver gülüm yapıyorlar, ve az sonra hakem maçı bitiriyor. Sizi bilmem ama ben paramı geri isterim arkadaş. Hatta formam elimde yarı çıplak sahaya bile inerim. Yine de, daha 11 maç var, sabırlı olmak lazım. Satrançta birbirini yoklamaya dayalı bu tür maçlar sıklıkla oynanır. Sakin olayım.

Canlı yayın Türkiye saatiyle 11:30'da başlıyor. Şu linkten takip edilebilir :

Madem konum tekrarına yakalandık, ben de yorumculara kulak verdim biraz. Susan Polgar'ın tarzını fena bulmuyorum, lokal tad olarak da Hintli R.B. Ramesh vardı. İkisi de fazla kibar geldi bana. Eğlenceli, fırlama, ve spekülatif sunumların şahı Lawrence Trent'i dört gözle bekliyorum. 0-0 giden en sıkıcı maçı bile anekdotlarla, hikayelerle, senaryolarla seyirlik hale getirir o. Satrancın Rıdvan Dilmen’idir. Herkesin entegre Houdini'lerle online izlediği bir maçta insani dokunuşlar, sıcak hikayeler, espriler çok önemli. İzleyenlere ‘değebilmek’ gerekiyor. Ben olsam onu FIDE’ye danışman yapardım!

Bu arada, satranç figürleri standart turnuva takımlarından farklı. Daha doğulu, daha egzotik. Hintliler bunu seçmek istemiş olmalı. İyi ki Hintlilerin beyaz, İngiliz askerlerinin siyah olduğu turistik takımı seçmemişler, sorun çıkabilirdi. Şaka.

Kıskanç satranç oyuncuları Nakamura ile Pono maçın sıkıcılığı ile ilgili twitler atmışlar. Hemen her maçı 7 şiddetinde yaşanan Hikaru gibi bir adam için beklenen bir yorum bu, ancak, oyuncuları da anlamak lazım, çünkü ilk maçı kayıpla bitirmek çok can sıkıcı olurdu.

Ben şimdilik paramı geri istemiyorum. Biraz çekirdek yiyip bira içerek yarını bekleyeceğim. Yarın gol olmasa dahi bir-iki artistik hareket, rakip kaleyi yoklama, topu köşeden çıkarma gibi şeyler görmek isterim. Yoksa Federasyon Başkanı Kirsan'ın kapısına dayanmayı düşünüyorum. 

No comments:

Post a Comment