Güzeldi be! İşte bunlar sahalarda görmek istediğimiz hareketler. Dünya Satranç Şampiyonası’nda
4. maç da beraber bitti. Bu maçta kazanç –eğer mevcut ise- kuytu köşelere saklanmıştı, bulmak çok zordu. Bu arada, dostlar, biz
satranççılar için skor değil, iyi oyun önemlidir. Futboldan
filan çok farklı bu asil tarafımızla gurur duymama izin veriniz.
Oyuncular artık
maça iyice ısındılar, ve bundan sonrasında yine böyle heyecanlı maçlar görmeye
devam ederiz. Umarım. Satranç oyunu dışardan donuk ve sıkıcı gözükür, ama bazen
aslında tahta alev alev yanmaktadır! Ben de sakin duruşumun altında bir ara heyecandan ürperdim. Ancak, ne yazık ki, ikisi de çok kuvvetli
oyuncu olunca, maç kazanılması imkansız bir oyunsonuna evrildi, ve berabere
bitti. Magnus kolay beraberliğe yönelmedi, tarzına uygun olarak sonuna kadar
pozisyonu zorladı. Kramnik filan olsaydı, herhalde çoktan çizgili Sümerbank
pijamalarını çekmişti. Leko ise muhtemelen horlamaya başlamıştı.
Anand maçın ortalarına
doğru oldukça gerginleşti, ancak 40. hamleden sonra daha rahat bir beden dili
vardı. Bir satranç maçında üzüntü, sevinç, umut, çöküş, küllerinden doğma
gibi birçok psikolojik durum sizi ziyaret eder. Hesaplamaya dayalı bir oyun
olmasına rağmen, psikolojik faktörler sonuçta büyük rol oynar. Bu nedenle,
satranç maçı aynı zamanda karakterlerin bir mücadelesidir.
Bu arada, maç Hindistan Twitter’da top trend, yani insanlarin Twitter’da en çok yorum yaptıkları konu oldu. Profesyonel satranççılar yıllar süren bölünmüşlüğü sonlandırıp FIDE’de buluşunca bizim antik oyunumuz da sonunda aprondan kalkmayı başardı ve bulutlara yöneldi. Bu konuda Türkiye de bir önceki başkan yönetiminde müthiş atılımlar yaptı. Satrancın sıkıcı ve zor olduğu imajını yavaş yavaş değiştiriyor olmamız beni sevindiriyor.
Basın toplantısı muhteşemdi.
Birkaç tuhaf gazetecinin hala Kasparov hakkında sorular sormasını özellikle
Carlsen çok zekice eleştirdi. "Oyun hakkında konuşacak yeterince malzeme var", dedi.
Son yıllarda gördüğüm en neşeli, en sıcak, ve saygılı basın toplantısıydı. Magnus
ve Anand’a helal olsun!
Bu arada, Anand benden
birkaç yaş büyük olduğu halde benden daha genç görünüyor. Bu beni rahatsız etti. Adamın tek bir
tel saçı bile dökülmemiş. Ayıp ya.
Fotoğrafını kullanmama izin verdiği için değerli arkadaşım Omar Özenir'e çok teşekkür ederim. Büyük satranççı Armen Grigoriev'e de saygılarımı sunarım.
ReplyDeleteİstenmeyen bir figür olarak Kasparov da oradaymış. Anand ve Carlsen'in yardımcıları Kasparov'u onların gözünden uzak tutmak için epey (dikkatleri dağılmasın diye) çaba harcamışlar.
ReplyDeleteBasın toplantısında Anand'ın harika bir yorumu olmuş:
Basın: "He is in the house" (Kasparov için diyor)
Anand: "You mean, like Elvis?"
Carlsen dahil millet kırılmış gülmekten..Anand tatlı bir insan.
http://www.zeit.de/sport/2013-11/schach-wm-partie-4-kasparow
evet duydum o yorumu, cok iyi ya anand...carlsen de aslinda gerginligini atti biraz.
Delete